Tam tersi başıma geldi bugün. Köpeğimizin yaşam alanından günlük aldığı proteininden vitaminine kadar çok özen gösteriyorum. bir komşumuz (komşu dediğime bakmayın ikimizin evinin arasında kocaman bir bina var) mahalle kasabına bugün bir kaç soru sormuş.
Bizim dogo sabah gün aydınlandığında mama kabındakileri gece yarısı bitirdiyse, sabah uyandığında bu metal kabı yerinden oynatıyor. Kap, üzerinde olduğu beton zemin üzerinde biraz fazla ses çıkarıyor. Çok erken saatte gürültü kirliliği de az olduğu için biz de komşularda sesi ister istemez duyuyor.
Gelip kibarca bana bunu söylemek yerine konu komşuyla denk geldikçe şikayet edeceği yönünde konuşmuş sanırım. bugünkü bütün gezme planlarını bir kenara koyup evin atölyesinde bu kabı sabitlemek için basit bir aparat yaptım. gün boyu ne keyfim kaldı ne iştahım. bu yorumu yazarken şu anda saat gece yarısı 03:26 ve ben hala bir şey yemedim. Tek dileğim bu komşu, kedi köpek kuş farketmez bir canlıyı çok fazla sevsin ve yaşadığım moral bozukluğunu tatsın.
Akşam üzeri de bu dünyalar tatlısı bebeği gezdirirken insanlar rahatsız olur diye kaldırımdan değil yolun dibinden yürüyerek gezdiriyordum. bir ara karşıdan gelen bir kadın ve yaşlı annesi, kaldırımda insanlar var diye kaldırımdan indi. Köpek yanlarından geçerken dönüp onlara bakmadı bile. Salakmı olmadım, terbiyesizmi olmadım, düşüncesiz bir pislikmi olmadım. iyi ki dönüp bir şey demedim. kendi kendilerine söylene söylene gittiler, arkama bile bakmadım.
Bu ülkede gerçekten 4 şey olmayacaksın. Kadın, Çocuk, Ağaç ve Hayvan....