Kadınların sesi biraz daha ince, haraketleri biraz daha nazik olduğu için çoğu papağan kadınlara daha çok güvenebilme eğilimine sahip, yani bu sizin papağanınıza özgü birşey değil 🙂.
Jakonuza baktığımda gözlerinden ve aldığı pozisyondan ne kadar korkmuş olduğunu görebiliyorum 😟. Bu kadar hassas bir kuşun size ve ortama alışması uzun sürebilir. Zira benim bir
sultan papağanım var, bana geleli 5 ay olmasına rağmen hala birbirimize tam olarak ısınamadık ve hala tam olarak elime-koluma gelmiyor-ki sultanlar jakoya göre daha az duygusal zekaya sahiptir-. Yani bu güven işi yavaş olur, ama size alışmış bir jakonun bağı da çok kuvvetli olur.
Bu dönemde yapılması gereken şey öncelikle papağanınızın sağlıklı olması. Eğer kuşunuz sağlıksız, güçsüz ve hasta olursa size alışması daha da güçleşecektir. Bunun için papağanınıza çeşitli ve zengin bir beslenme şekli sunmalısınız. Hangi markayı kullanıyorsunuz bilmiyorum ama veterinerlerin tavsiye etti bir marka var; Energy Cube. İçeriğine baktığınızda görürsünüz kijako papağanının neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Eğer bu pelet yemden almak isterseniz papağanınıza günlük 30 gr kadar verebilirsiniz. Bu yemin yanında hergün beslenmenin %30'unu (yani yaklaşık 10 gr) oluşturacak kadar meyve vermeniz gerekir. Şu dönemde yem ve meyve dışında suyuna sakinleştirici ve stres azaltıcı etkisi olan papatya çayından katabilirsiniz (250 gr suya bir tatlı kaşığı kadar kuru yada yaş papatya demliyebilirsiniz). Bir ay boyunca her hafta bir kere bu çaydan kuşunuza verebilirsiniz.
Uyku saatlerinde de dikkat etmeniz gerekir. Günde ortalama 10-12 saat uyur, bunun 8-10 saati gece uykusu olmalıdır. Yeterli ve düzenli uykunun kuşların bağışıklık sistemine ve ruh sağlığına doğrudan etkisi vardır. Uykusunu çekememiş bir insan nasıl daha agrasif, sinirli ve stresli oluyorsa bir papağanda aynı şekilde agrasif, sinirli ve stresli olur. Şu anda günes 6 gibi doğuyor, yani jakonuz iyi bir uyku için akşam 8-9 gibi yatmalı-ki bu da güneş batımına denk gelir. Yani dışarıda hava karardığı zaman kuşunuzun da uyuması gerekir. Eğer siz odanızın ışığını geç bir zamana kadar açık bırakıyorsanız kafesn üç tarafını kalın bir örtü ile örtebilirsiniz.
Ayrıcz gün içinde kuşunuz yanlız kalmasın. Kafesinin yerini değiştirmeyin, kardeşiniz ve anneniz evdeyken ara sıra gidip ilgilensin. İlgilenme şekli birazdan anlatacağım şekilde sadece konuşarak olsun. Bu jakonun alışma sürecini hızlandıracaktır.
Bunun dışında son olarak papağanınızın gün içinde yeterli kadar güneş ışığı aldığına dikkat edin. Zaten neredeyse tüm gün dışarıda demiştiniz, bu hem fiziki hemde psikolojik sağlığı için çok iyi. Gün içinde hep aynı saatlerde salmaya özen gösterin, zira belli bir saatte kafesten çıkmaya alışırsa hep o saatlerde dışarıda olmak isteyecektir.
Yukarıda dediklerimi uyguladıktan sonra alıştırma eğitimlerine başlayabilirsiniz. Bunun için günün erken saatini yada hava kararırkenki saatleri seçmeniz daha iyi olacaktır. Eğitim sırasında hergün kafesin yanına oturun, kuşunuzile sakin bir tonda konuşun. Ne dediğiniz önemli değil, sadece ses tonunuz ve konuşma sırasındaki haraketleriniz önemli. Sakın kafes içine müdahale etmeyin, orası onun tek özel alanı. Kafes dışından, tellerin arkasından ara sıra dokunamya çalışabilirsiniz ama elinizi kafesin içerisine sokmayın. Hergün bunu tekrar edin, ama hemen sonuç alacağınızı düşünmeyin. Bu şekilde size güven duyması birkaç ayı bulabilir. Ve bu sürede kesinlikle jakonuzun
gözlerine direkt bakmayın, bunu bir tehtit olarak algılayacaktır. İnsanların aksine papağanlar nersine bakıldığını hemen anlar, yani gözüne bakmak ile yanağına yada gagasına bakmak arasında fark vardır.
Bu anlattığım yontemi belki bu 3 aydır uyguluyor olabilirsiniz ama bu yeterli bir süre değil. Bir papağanı alıştırmanın en iyi ve sağlam yöntemi budur, aynı şekilde en zaman alan yöntemi. Siz önümüzdeki birkaç ay boyunca bunu uygulayın. En sonunda kuşunuzun size bu korku dolu bakışları değişecektir 🙂.