Merhaba değerli hayvanlar net sakinleri,
Gün boyu evdeyiz ve açıkçası ben geleceği düşünmekten dizi/film dahi izleyemiyorum. Şimdi de işten çıkarttı şirket. Ben de ne yapacağım delisi oldum diyebilirim. Biraz size gün içerisinde nasıl sıkılıyorum, ne kadar çok bunalıyorum onlardan bahsederek iyice canınızı sıkacağım.
Sabah uyanıyorum (bakmayın sabah dediğime öğle 12 buluyor), kahvaltı yapmadan önce sokaktaki canların karınlarını doyururum. Bu dönem hamile kedilerimiz fazla ve dikkatli bakılmaları gerekiyor. Daha sonra gider kendi aç karnımı doyururum, kahvaltı sırasında aile ile sohbet, televizyonda çok değişik kanallarda o an eski Türk filmleri, daha sonra kalkış ve bilgisayara başına geçiş geliyor.
Tabii ilk uyandığımda direkt siteye girerim, kahvaltıdan sonrada bilgisayardan girerim. Bilgisayara geçmeden önce çayımı alırım (öyle nescafe falan takılmam, benim olayım çay), siteyi açtıktan sonrada haberleri okumaya başladım, güne daha fazla can sıkıntısı olacak haberler ile devam ederim. O sıra ben bayağı patlayacak duruma gelirim.
Haberleri açtıktan sonra ağzımı sağda, solda ayırırım. Webmaster sitelerine girerim, sosyal medyaya çok nadir bakarım (sevmiyorum, karşıyım ben sosyal medyalara o yüzden bu siteyi kurdum), daha sonra akşam yemeği yerim. Akşam yemeğinden yaklaşık 2 saat sonra 1 saat dışarıda yürürüm, dışarıda kimse olmadan öylece sessiz bir biçimde sokaklarda yürürüm. Hem biraz yoruluyorum, hem de kafam dinleniyor. İyi oluyor yani.
Daha sonra kapanış: eve gelir zıbarırım, direkt uyurum.
Biraz samimi olarak anlatayım dedim, karantina altındayız sonuçta samimi olmayıp ne yapacağız değil mi?
Gün boyu evdeyiz ve açıkçası ben geleceği düşünmekten dizi/film dahi izleyemiyorum. Şimdi de işten çıkarttı şirket. Ben de ne yapacağım delisi oldum diyebilirim. Biraz size gün içerisinde nasıl sıkılıyorum, ne kadar çok bunalıyorum onlardan bahsederek iyice canınızı sıkacağım.
Sabah uyanıyorum (bakmayın sabah dediğime öğle 12 buluyor), kahvaltı yapmadan önce sokaktaki canların karınlarını doyururum. Bu dönem hamile kedilerimiz fazla ve dikkatli bakılmaları gerekiyor. Daha sonra gider kendi aç karnımı doyururum, kahvaltı sırasında aile ile sohbet, televizyonda çok değişik kanallarda o an eski Türk filmleri, daha sonra kalkış ve bilgisayara başına geçiş geliyor.
Tabii ilk uyandığımda direkt siteye girerim, kahvaltıdan sonrada bilgisayardan girerim. Bilgisayara geçmeden önce çayımı alırım (öyle nescafe falan takılmam, benim olayım çay), siteyi açtıktan sonrada haberleri okumaya başladım, güne daha fazla can sıkıntısı olacak haberler ile devam ederim. O sıra ben bayağı patlayacak duruma gelirim.
Haberleri açtıktan sonra ağzımı sağda, solda ayırırım. Webmaster sitelerine girerim, sosyal medyaya çok nadir bakarım (sevmiyorum, karşıyım ben sosyal medyalara o yüzden bu siteyi kurdum), daha sonra akşam yemeği yerim. Akşam yemeğinden yaklaşık 2 saat sonra 1 saat dışarıda yürürüm, dışarıda kimse olmadan öylece sessiz bir biçimde sokaklarda yürürüm. Hem biraz yoruluyorum, hem de kafam dinleniyor. İyi oluyor yani.
Daha sonra kapanış: eve gelir zıbarırım, direkt uyurum.
Biraz samimi olarak anlatayım dedim, karantina altındayız sonuçta samimi olmayıp ne yapacağız değil mi?